Doğum Sonrası Annelerin Karşılaştığı Yaygın Sağlık Sorunları

Doğum Sonrası Annelerin Karşılaştığı Yaygın Sağlık Sorunları

Annelerin Doğumdan Sonra Yaşadığı Sorunlar

Her sene dünya genelinde kırk milyon kadın doğumdan kaynaklanan uzun vadeli bir sağlık sorunu ile karşı karşıya kalabilir. Pek çok hamile kadın doğum sonrasında ruh ve beden sağlığındaki değişiklikler ile mücadele etmek zorunda kalabilir. Yapılan araştırmalarda her sene kırk milyon kadın doğum kaynaklı sağlık sorunu yaşıyor.  Bunlardan bir tanesi bel ağrısı idrar kaçırma, perine ağrısı gibi sorunlar gelirken neredeyse on kadından bir tanesi doğumdan sonra depresyona girebiliyor. 

Doğum yapmak bir kadının yaşamındaki en önemli dönüm noktalarından bir tanesidir.  Bu özel ve unutulmaz an bir taraftan hayata yeni bir can getirirken diğer yandan da kadınların bedenlerinde önemli değişikliklere sebep olabiliyor.  Özellikle genital bölgede yaşanan bu değişiklikler pek çok kadında kaygı ve endişeye yol açıyor.  Doğum esnasında kadın bedeni fiziksel olarak en zorlu görevlerinden bir tanesini yerine getirir.  Bu süreçte bir dizi adaptasyon yaşanıyor.

Hamilelik Süreci ve Adaptasyon

Hamilelik esnasında ilk olarak hormonal değişiklikler oluştuğu için östrojen ve progesteron seviyelerinde yükselme oluyor.  Hormonlar, doğumu daha kolay gerçekleştirebilmek amacıyla genital ve rahim bölgesi dokularda esnekliği fazlalaştırıyor. Ayrıca bebeğin doğum kanalından rahat geçebilmesi için vajina pelvis kaslar ve bağ dokusu esnekleşir. Bu fiziksel genişleme özellikle zor olan doğumlarda ya da iri bebeklerin doğumunda daha belirgin hale gelebiliyor.  Bu adaptasyonlar genel itibariyle doğumun bir parçası olarak kabul edilmiş olsa da bazen kalıcı değişikliklere ya da kadın sağlığı üzerinde uzun vadeli olarak etkilere sebep olabilir.  

Doğum Sonrası Dönemde Annelerin Yaşadığı Duygusal Değişiklikler Nelerdir?

Doğum sonrası dönem, demek bir kadının yaşamında önemli bir geçiş süreci yaşanmış demektir. Genellikle pek çok duygusal değişiklikler ile beraber bu süreç başlamıştır.  Anneler doğumdan sonrası kendilerini karmaşık bir duygu yelpazesi içerisinde bulabilir.  Birçok kadın doğum sonrası dönemde mutluluk, sevinç ve aidiyet hissi ile beraber büyük bir şaşkınlık yaşayabilir.  Bebeklerin varlığına duydukları derin bağlılık ve sevgi anneleri heyecanlandırır ve onları bu yeni rolü çabuk benimsemesine teşvik eder. Fakat bu sevinç dolu duyguların beraberinde anneler aynı zamanda belirsizlik, korku ve endişe gibi olumsuz duygular ile de karşı karşıya kalabilir.  Bebeklerini doğru şekilde doyurma, bakma ve uyutmak konusunda kaygı durumunda olabilirler.  

Doğum sonrası dönemde yaşanan hormonsal değişiklikler annelerin duygusal durumunu büyük oranda etkiler hormon seviyelerinde yaşanan dalgalanmalar anksiyete, sinirlilik ve depresyon gibi duygusal problemlere sebep olabilir. Bazı anneler doğum sonrası depresyon denilen bir durum ile karşılaşabilir bu depresyon annelerin günlük yaşamlarına olan ilgisini kaybetmesine uykusuzluk çekmelerine ve hatta çocuğa bakma konusunda yeteneksiz hissetmesine sebep olabilir. 

Doğum sonrası dönemde annelerin yaşamış olduğu duygusal değişiklikler aile ve etrafındaki kişilerin, destek olup  anlayış ile karşılandığı zaman anne bu dönemi problemsiz bir şekilde atlatabilir. Duygusal problemler ile mücadele içinde olan anne kendisini olumsuz yönde etkileyebilen tüm olay ve durumlardan uzak kalması oldukça önemlidir. Belli bir süre geçtikten sonra bebeğe ve sorumluluklarına alışma süresi  tamamlanır. Anne, kendini ne kadar çabuk sürede toparlar ve duruma alışırsa hem bebek açısından hem de anne açısından iyi olur.

Aile ve arkadaşları annelerin bu zorlu süreçte yanlarında olmalı ve ihtiyaç duydukları desteği vermeleri gerekir.  Aynı zamanda profesyonel bir şekilde yardım almaları bu dönemde oldukça önemlidir.  Doğum sonrası danışmanlık ve terapi annelerin duygusal iyilik halini tekrardan kazanmalarına faydalı olabilir.  Doğum sonrasında annelerin duygularında inişler çıkışlar yaşanması oldukça normal ve pek çok kadın tarafından bu durum gözlemlenebilir. Önemli olan annenin ailesi ve eşinden destek alması duygusal ihtiyacının farkında olması ve kendilerine şefkatle yaklaşmalarıdır.  Bu şekilde doğum sonrası dönemi daha olumlu bir şekilde geçirmeye ve bebekleriyle sağlıklı bir şekilde bağ kurma sürecini kolaylaştırabilirler.

Doğum Sonrası Dönemde Annelerin Duygusal Karmaşası

Doğum, bir kadının yaşamında büyük değişikliklere neden olan bir süreçtir.  Yeni anne olmanın getirmiş olduğu sevinç ve mutlulukla beraber, bazı anneler duygusal karmaşa içinde olabilir.  Doğum sonrası dönemde anneler arasında yaygın olarak görülen ani duygusal değişimler arasında en çok endişe, mutluluk ve depresyon yer alır. Ya yeni bir bebeğe sahip olmak pek çok anneyi sevindirir bu yaşamlarında yeni bir sayfanın açıldığını hissetmelerine ve bebekleriyle beraber kurdukları bağın güzelliğini  deneyimlerine imkan tanır.  Fakat doğum sonrası dönemde anneler aynı zamanda kaygı ve endişe hissi içerisinde olabilirler.  Bebeklerin sağlığı, bakımı ve ihtiyaçlarıyla baş edebilme konusunda endişe duyarak kendilerini aşırı derecede sorumlu hissedebilirler. Yaşanan bu endişeler annenin duygusal dengesini korumasını zorlaştırabilir.

Yaşanan doğum sonrası duygusal karmaşa, bazen anneler depresyon ile mücadele etmek zorunda da kalabilir. Endişe ve depresyonun yaşanması doğum sonrası dönemde görülebilen yaygın bir durumdur ve annelerin yaşamış olduğu duygusal karmaşayı fazlalaştırabilir.  Bu depresyon annelerin kendilerini umutsuz, hüzünlü ve değersiz hissetmelerine sebep olabilir.  Aynı zamanda enerji eksikliği, uyku düzeninde yaşanan bozukluklar, iştah kaybı ve konsantrasyon güçlüğü gibi fiziksel belirtiler ile kendini gösterebilir.  Doğum sonrası dönemde annelerin duygusal karmaşasını anlayabilmek oldukça önemlidir. 

Çünkü bu dönemde destek almak ve gerektiğinde profesyonel yardım ile destek sağlamak annelerin sağlıklı bir şekilde adaptasyon süresini geçirmelerine faydalı olabilir.  Aile desteği arkadaşların anlayışı ve doğum sonrası danışmanlık hizmetleri annelerin duygusal dengeyi yakalamalarına ve yaşamlarının  yeni aşamasında daha iyi geçirebilmelerine yardımcı olabilir. Annelerin bu hassas döneminde duygusal ihtiyaçlarına özen göstermek ve destek sağlamak anne için oldukça önemlidir.  Unutulmaması gerekir ki her anne birbirinden farklıdır ve duygusal deneyimlerde bu şekilde farklılık gösterebilir.  Bu sebeple annelerin kendi ihtiyaçlarına uygun bir şekilde destek almaları ve  ruhsal  sağlığını koruyabilmeleri önemlidir.

Doğum gerçekleştikten sonra hormonlarda yaşanan dalgalanmaların beraberinde anneler aynı zamanda pek çok yeni duygusal deneyim ile karşılaşır.  Bebeğin ihtiyaçlarını gidermek uyku eksikliği, günlük yaşamlarının değişmesi gibi faktörler anneleri strese ve duygusal problemlere maruz kalmasına sebep olabilir.  Pek çok anne bebeklerine bağlılık duygularının beraberinde korku ve endişe ya da yetersizlik hissi gibi olumsuz duyguları da yaşayabilir.

Doğum Sonrası Dönemde Duygusal Zorluklar ile Nasıl Başa Çıkılır?

Doğum olayı bir kadının hayatında büyük değişikliklerin gerçekleştiği olağan üstü bir süreçtir.  Çocuk sahibi olmak anne adayları için büyük bir sevinç kaynağı gibi olsa da doğum sonrasında bazı duygusal zorluklar ile karşılaşmak da oldukça yaygındır.  Birçok kadın, doğum sonrası dönemde beklenmedik duygusal dalgalanmalar ile karşılaşabilir.  Hormon değişiklikleri, bebek bakımı ile alakalı yeni sorumluluklar anne üzerinde yüksek oranda stres oluşmasına sebep olur.  Bunun sonucunda endişe hüzün öfke depresyon ya da aşırı hassasiyet gibi duygusal zorluklar yaşanabilir.  Bu duygular doğum sonrası duygu durum bozukluğu olarak bilinen bir durumun belirtileri olabilir. Böyle bir durum söz konusu olunca duygusal zorluklar ile başa çıkmak için birkaç önemli adım atabilirsiniz.  

İlk olarak yapılması gereken hissedilen duyguların inkar edilmemesi ve annenin kendisini suçlamamasıdır.  Bu duygular oldukça normaldir ve pek çok anne bunları yaygın bir şekilde yaşar.  Destek aramak için aileniz, yakınlarınız, arkadaşlarınız ya da bir profesyonel ile konuşulabilir kendinize vakit ayırarak dinlenmeye özen gösterebilirsiniz. Stresi azaltmak için rahatlama tekniklerini uygulamaya başlayın.  Bunlar arasında nefes egzersizleri, meditasyon, rutin egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve sosyal bağlantıları devam ettirmek de duygusal iyilik halinizi destekleyen durumlardır. Unutmayın ki doğum sonrası duygusal problemler geçici bir süreçtir ve zamanda bu durum düzelir.  

Kendi kendinize sabırlı olun ve kendi ihtiyaçlarınızla odaklanın. Her anne deneyimi birbirinden farklıdır ve önemli olan kendinize ve bebeğinize en iyi şekilde bakabilmek için gerekli olan adımları atabilmenizdir. Anne olmanın sorumlulukları ile başa çıkabilmeniz için yardım isteme konusunda çekinmeyin çevrenizdeki insanların desteği ve profesyonel yardım duygusal zorluklar ile başa çıkmanızı kolaylaştırabilir.  Unutmamanız gerekir ki bir anne olarak kendinize değer verin ve duygusal refahınıza özen gösterin.  Bu konuda sağlam adımlar atarak  bebeğiniz ile aranızdaki bağın güçlenmesine fırsat vererek   mutlu bir anne olabilir ve bu süreci iyi bir şekilde yönete bilebilirsiniz.

Doğum Sonrası Oluşabilecek Farklı Problemler

Doğum sonrasında kanama sorunu yaşanabilir ve en sık görülen sorunlardan bir tanesidir.  Bu genellikle doğumdan birkaç hafta sonrasına kadar devam eder ve yaklaşık kırk gün sürebilir.  İlk başta kanama parlak kırmızı şekilde daha sonrasında ise rengi daha açık kırmızı ve kahverengiye döner ve yavaş yavaş azalır. 3 ila 6 haftada kanama sonlanabilir.  Fakat şiddetli kanama yaşanırsa hemen bir doktora başvurulması gerekir. 

Aşırı kanama kanın toplanması saatte bir taneden fazla ped değişimi gibi olabilir. Bu durum bir ve iki günden fazla devam ederse hekime başvurulması gerekir. Sorunlardan ikincisi ise   idrar kaçırmadır.  Doğum sonrası yaygın görülen problemdir.   İdrar kaçırma çoğunlukla normal doğum yapan annelerde görülen bir durumdur.  Bu durum öksürürken, gülerken, hapşırırken ve yürürken ani hareketlerde idrar çıkmasını kontrol edememenizi sağlar.

Mesaneyi destekleyici pelvik taban kaslarının zayıflaması sebebiyle idrar kaçırma yaşanabilir.  Fakat endişe etmeyin kaslar bir süre sonra normal haline dönecektir.  Pelvik taban kaslarınızı tekrardan güçlendirmeye yardımcı olmak için kegel egzersizler gibi pelvik taban egzersizleri de faydalı olacaktır.

Hemoroid ya da basur rektum da şişme meydana gelmiş damarlardır.  Özellikle vajinal doğum gerçekleştiren annelerde doğum sonrası sık görülen problemlerden bir tanesidir.  Hemoroidiniz varsa anüste kaşıntı ağrı ve dışkılama esnasında kanama olayı yaşanabilir.  Bu semptomları en aza indirmek için bol miktarda lifli gıdalar yemeli ve bol su tüketmelisiniz.  Bu dışkılama olayını kolaylaştırabilir.  Bununla beraber anüs kısmında yaşanan ağrı ve kaşıntı gidermek için ılık bir banyo iyi gelecektir.

Mastit memenin  aşırı derecede şişmesine sebep olan meme enfeksiyonudur.  Bu yara dokusu ya da enfeksiyondan kaynaklı yaşanabilen problemdir.  Genellikle emziren annelerde doğumdan sonraki ilk iki ayda görülen problemdir. Bu zamanda annelerin bebekleri için doğru emzirme düzenini bulmadan önce uyum sağlamaları gerekir.  Genellikle mastit bir memede meydana gelir.  İlk başta göğüslerde sadece su toplar ve kırmızısı renktedir ya da sıcaktır.  Zamanla annede titreme, ateş, kendini iyi hissetmeme ve diğer grip benzeri semptomlar  olabilir.  Bu semptomlar gerçekleşti ise ağrıyı hafifletmek için uygun ilaç alınabilir.  Ağrıyı gidermek için ağrı yaşanan göğsü soğuk kompress ile sıkıştırabilirsiniz.

Doğum sonrası yaşanan problemlerden bir tanesi de annelerin göğüslerinde uyluklarında ve kalça kısımlarında karıncalanmalar ve çatlaklar olabilir.  Bu artık hamile olmadığınızda hormon değişikliklerden ve hamilelik esnasında cildin gerilmesinden kaynaklı olan problemdir. Fakat bu izler uygun kremler verilerek azaltılabilir, losyon ya da belirli yağlar ile bu problemler giderilebilir.