Plaj ve Havuzda Dikkat Edilecekler
Bebekler, doğdukları zamandan itibaren aile üyelerinin tüm odak noktalarını üzerlerine toplarlar. Anne ve babalar gibi ebeveynler, tüm plan ve tasarımlarını artık bebeklerine göre düzenlemeye başlarlar. Bunlardan biri de sıcak yaz günlerinde tatil planlarıdır. Kimi aile üyeleri, bebeklerin aşırı sıcak havalara maruz kalmasının, deniz ve havuza girmesinin özellikle mikrop ve bakteri gibi olumsuzlukları kapma riski nedeniyle zararlı olduğunu düşünür. Bu yüzden bebekleri en azından bir yaşını geçene kadar bu tür tatil planları yapmamaları gerekebilir.
Bazı aileler ise doktorlarına danışıp karar alarak hiçbir planlarını ertelemez şeklinde devam ederler. Peki, bu işin doğru yöntemi nedir? Bebekler ne zaman plaja ve havuza girmelidir? Tatil zamanlarında Plaja ya da havuza giriş yaparken hangi hususlara dikkat etmeleri gerekir? İşte buna yönelik bilgiler:
Bebekler Ne Zaman Denize ve Havuza Girmesi Uygun Olur?
Bebeklerin özellikle gelişim dönemlerinde hassas ve güvenli bir şekilde büyütülmeleri gerekmektedir. Her mevsim aylarının farklı etkenlere dikkat edilerek bireyin kendi sağlının korunması oldukça önemlidir. Bu konuda yaz mevsimi aylarında bebeklerin havuz ve plaj ile ilişkisi merak edilir. Uzmanlara göre normal koşullarda doğan ve herhangi bir sağlık sorunu olmayan bebeklerin ortalama 4 aylık olduktan sonra plaja ya da havuza girmelerinde herhangi bir sorun teşkil edecek olumsuzluk yoktur.
Bebekler havuza girecek olursa, hijyenik koşullarda karşılanan bir bebek havuzu olması oldukça önem arz eder. Bu şekilde normal bir sıcaklığa sahip olan temiz havuzlarda bu deneyimi güvenle yaşamış olurlar. Plaja girilecekse, mevsim ve saat konusunda bebeklerin üşüyüp hastalanmayacağı zamanlar tercih edilmelidir. Ayrıca, plajlar havuzlara göre çok daha hijyeniktir. Bebeklerin korkmayacağı, huzurlu ve dalgasız kıyı tarafları tercih edilmelidir.
Denize ve Havuza Girerken Dikkat Edilmesi Gereken Konular Nelerdir?
Bebekler, deniz ve havuz tecrübesini edinirken bazı noktalara dikkat etmek hem fiziksel boyutta hem de mental ruhsal gelişimleri açısından önem arz etmektedir. Bu hususları şöyle sıralayabiliriz:
- Bebekler henüz suya alışık olmadıkları için ilk aşamada suya irkilerek ya da tam tersi çok hoşlarına gidebilir. Bebek havuzuna ya da denize sokulan bebekler, suya temas etmekten kaçınıyorsa zorlanmamaları gerekmektedir. Daha sonra, oyuncaklarla veya dikkatlerini dağıtacak başka şeylerle bebeklerin suya girmesi sağlanabilir.
- Bebekler, deniz veya havuz içindeyken suyun sıcaklık derecesine dikkat edilmelidir. Günlük hayatta güneşin dik geldiği saatler olan 11.00-15.00 arası yerine, 16.00’dan sonrası bebekler için daha uygun olabilir. Yine de güneş ışınları rahatsız edici derecede ise, şemsiye, şapka gibi gölge oluşturan araçlardan yararlanılmalıdır.
İdrar Yolu Enfeksiyonu ve Kulak İltihabı Riski
Bebeklerin deniz suyu sıcaklığının derecesine ve hijyen koşullarına karşı olarak hiç dayanıklı olmadığını konusuna değinen Dr. Musa Bostancıoğlu, “Deniz suyu sıcaklığı 26-30 derece arasında, hava sıcaklığı bundan en az 3 derece yüksekse, rüzgâr yoksa ve deniz hijyenikse bebekler su ile temas edebilir. Ancak bebek için genel yüzme esnasında havuzlar uyarlanmış değildir. Üriner hastalık İshal, denge kaybına sebebiyet verecek orta kulak iltihabı, mantar ve benzeri cilt hastalıkları bulaşıcı hepatit, özellikle kız bebekler için idrar yolu enfeksiyonu gelişme riski her zaman vardır. Evde özel aile havuzu varsa, iyi dezenfekte edilmeli ve iyi ısıtılmalıdır.
Lakin temiz bir denize girmek, havuza göre daha sağlıklı bir tercihtir. Havuzlarda kullanılan ozon veya klor gibi kimyasal maddeler bebeklerin cilt hassasiyetinde bozulmalara neden olabilir, bu nedenle bebekler havuza sokulmamalıdır” diye konuştu.
Suda Kalma Süresi Yarım Saati Geçmemeli
Su kaybının bebek sağlığı açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini belirten Gerektiğinde bebeğin başını, boynunu ve ensesini örtecek şekilde siperlikli bir şapka takılmalı, başı ıslatılmalı ve omuz, yüz gibi açıkta kalan kısımlarına güneş koruyucu krem sürülmelidir. Risk dahilinde olan saatlerde 5-10 dakikadan fazla güneşin zarar ışınlar altında kalınmaması önerilmektedir.
Sudan Korkması Normal, Zorlanılmamalı
Çocukların suya karşı ilk aşamalarda korkma durumları olabileceğini belirten Dr. Musa Bostancıoğlu, ailelerin bu durumda çocukları zorlamamaları gerektiğini ifade etti. Dr. Bostancıoğlu, çocuklara su ile zaman geçirmeyi eğlenceli hale getirecek önerileri şöyle sıraladı: “Çocuğunuz suyu sevmiyorsa, suyun içinde oyunlar ve oyuncaklar ile zaman geçirmeyi eğlenceli hale getirebilirsiniz.”
Polyester Karışımlı Mayo ve Egzama Riski
Bebek ve çocukları güneşin zararlı UV ışınlarından koruma iddiasıyla satılan polyester ve naylon cinsi çeşitli mayo, body, tişört gibi kıyafetler konusunda uyarıda bulunan Bostancıoğlu, “Çocuğun üst bölgesi giyinik olmalı ve bu giysi suda dahi çıkarılmamalıdır. Bu kıyafetler saf pamuktan yapılmış, ince ama güneşi içeri almayacak kadar sıkı dokunmuş elbiseler olmalıdır. Cildin hassasiyetini bozan, terleten ve hatta egzama gibi cilt hastalıkları konusuna yol açabilen naylon ve polyester karışımlı kimyasal kıyafetler giydirilmemelidir. Çocuklar için üretilen UV filtreli mayolar tercih edilmelidir. Yüz, göz, boyun ve ensenin güneşten korunması için geniş siperli şapka takılmalıdır. Çocuklar güneş gözlüğü takabilir ancak bu gözlüğü taşıyabilecek olgunluğa ve bilinç düzeyine sahip olmalıdırlar. İşportadan alınan zararlı gözlükler yerine, UV ışınlarına karşı %99 koruma sağlayan gözlükler tercih edilmelidir.”
30 Faktörlü Güneş Kremi Yeterli
Dr. Musa Bostancıoğlu, güneş kremlerinin içerdiği koruma faktörlerine değinerek şunları söyledi: “50 faktörlü güneş koruyucu kullanmanız gerekmez. 30 faktörlü güneş kremi oldukça yeteri derecede yardımcı olur çünkü 30 faktörün güvenilirliği %95 iken, 50 faktörün koruyucu olma konusu %97’dir. Sadece %2 daha fazla koruma için daha fazla kimyasal madde konusuna maruz kalmak gerekmez. Güneş koruyucunun etiketini okuyun; ‘paraben free’ (parabensiz) ifadesi olanı tercih etmek genellikle uygun görülmektedir.”
Simit Tek Başına Yeterli Değil, Kolluk Giyilmeli
Çocuk ve bebekler için suya bekleyen en büyük tehlikelerden birisinin boğulma olduğunu vurgulayan Bostancıoğlu, “Altı aydan küçük bebeklerin su altında nefeslerini tutabilme refleksi sürekli çalışmaktadır, yani su yutma riski yoktur. Ancak altıncı aydan sonra bu reflekslerini kaybedebilir ve kolayca boğulabilirler. Can yelekleri, kolluklar, deniz yatakları veya diğer yüzmeyi destekleyen cihazlar, aile bireyleri için yanıltıcı bir güvenlik duygusu oluşturabilir.”
Bebek plaj kıyafet ürünleri, bebeklerin hassas cilt tenlerinin güneşin zararlı ışınlarından koruyacak özellikte koruma sahibi ürünler üretilmelidir. Bu süreç boyunca uzun kollu bebek mayo model tarzları gibi özel tasarımların seçilerek günlük hayata devam edilmesi vücudun güneşin olumsuz durumlar teşkil edecek ışınlarıyla temas eden bölgelerinin azaltılmasına yönelik çalışmalar yürütülerek ve hassas bebek cilt teninin korumasına yardımcı olabilme çabası içerisine girilebilir.
Plajda rahatlamak isteyen aile fertleri için güneş bakım için tasarlanan ürünleri renkli plaj havluları, şemsiyeler ve şezlonglar, günlük yaşam boyunca konfor sağlamayı hedefler Güneşe karşı koruma faktörlü güneş kremleri formlarını da unutulmamalıdır. Deniz havuz ürünleri, yaz tatilinizin konforlu ve unutulmaz olması için elinden gelen gerekli olan her şeyi sunmaya çalışılmaktadır. Bebek ve çocuklara özel kaliteli malzemeler ve fantastik tasarımlarla donatılmış bu yaz mevsimlik ürünleri, yaz aylarında serinlemenin verdiği keyif ve güneşin tadını çıkartmak konusunun en iyi yollarından bir tanesidir.